Pek çok azınlığın bir arada yaşadığı Şişli, İstanbul içerisinde yer alan ayrı bir kozmopolit. Azınlık halklarının Şişli’ye bıraktığı tarihsel miraslar da semtin ve İstanbul’un zenginliklerini oluşturuyor. Bomonti’deki Notre Dame de Lourdes Gürcü Katolik Kilisesi, dünyada ender bulunan Gürcü Katolik Kiliseleri’nden biri. 19. yüzyıldan kalan kilise, 6-7 Eylül pogromu döneminde tahribat almış yapılardan da birisi. Son yıllardaki ziyaretçilerini ise genellikle Türk ve Ermeni Katolikler oluşturuyor.
Bomonti Gürcü Katolik Kilisesi, en eski Hristiyan halklardan olan ve Hristiyanlığa geçmeden önce çok tanrılı dinlere inanan Gürcülerin İstanbul’da yer alan tarihi ibadethanelerinden birisi. Neredeyse emsali bulunmayan kilise, pek çok tarihsel olaya tanıklık etmiş durumda. Tam adı Notre Dame de Lourdes Gürcü Katolik Kilisesi olan yapının kuruluş öyküsü ise tarihin izlerini taşıyan, göç etmek zorunda kalan bir halkın kendi topraklarından İstanbul’a gelişine dayanıyor. Güney Kafkasya bölgesinde bulunan Gürcistan; İran, Osmanlı ve Çarlık Rusya arasında kalan bir coğrafya olduğundan tarih boyunca işgal ve güç savaşlarının yaşandığı bir alan oldu. Osmanlı-Çarlık Rusya Savaşı sonrasında Gürcistan’ın büyük bölümünün Çarlık rejiminin eline geçmesiyle bölgede yaşayan Katolik Hristiyan ve Müslüman Gürcüler, Anadolu ve özellikle İstanbul'a göçmek zorunda kaldılar. Kilise ise, 1828 yılında meydana gelen savaş neticesinde göç eden Katolik Gürcü halk arasında bulunan papaz Petre Harisçiraşvili öncülüğünde kuruldu. 1861’deki kuruluşuyla birlikte İstanbul’daki Katolik Gürcüler, ‘Lekesiz Meryem’ anlamına gelen Notre Dame de Lourdes Kilisesi etrafında örgütlenmeye başladı. Gürcü cemaati, kilise olmasının yanında manastır olma özelliği de bulunan yapı etrafında birçok kültürel çalışmayı da gerçekleştirme olanağı buldu. Gürcü halkı, 1955 yılında yaşanan 6-7 Eylül olaylarının ardından göçen pek çok azınlık gibi İstanbul’dan göç ettiği için bugün kiliseyi ibadet için kullanan kesimin çoğunluğunu Gürcü Katolikler oluşturmuyor.

Kilisenin Özgün Mimarisi
Bomonti Gürcü Katolik Kilisesi ve manastır yapısı sanatsal ve mimari açıdan da oldukça zengin. Özellikle İtalya'daki Katolik Kiliseleri andıran, dışarıdan oldukça mütevazi, romanesk mimari üsluba öykünen kilisenin iç mekanı ise göz alıcı derecede güçlü. Renklerin ve mimari dokunun uyumu kilisenin tarihselliğine yakışır bir hava katmakta. Kilise iç mekandaki odak noktasında ve orta nefin (cemaatin bulunduğu alan) bitiminde bulunan renkli heykelleri ile de özgün bir yapı olarak İstanbul'a renk katıyor.
Kilise Etrafında Anadil Mücadelesi
Bomonti Gürcü Katolik Kilisesi, 1870 yılında içerisinde kurulan matbaa ile Fransızca ve Gürcüce kitaplar basılmasını da sağlamış bir yapı. İtalyan diplomat ve yazar İstanbul Gürcüleri’ni anlatan kitabı da o dönemde kilise içerisinde kurulan matbaada basılan eserlerden yalnızca biri. Bugün hala içerisinde yer alan kütüphane ise manastır bünyesinde Akaki Tseretli adıyla 1908 yılında kuruldu. Ayrıca manastır içerisinde bir dönem çocuklar için Gürcüce-Fransızca ve Gürcüce-Yunanca eğitimleri de verildi. Kuruluşunun ardından Hristiyan ve Müslüman Gürcülerin İstanbul’daki eğitim ve kültür durağı haline gelen manastır içerisinde 1900’lü yılların başında bir de toplantıların yapıldığı Gürcü Kulübü oluşturuldu. Öyle ki, kulübün açılmasından üç yıl sonra Müslüman Gürcüler için Gürcüce okul açılmasına olanak tanındı. Yine burada ‘Küçük Gürcü Alfabesi’ ve Deda Ena (Anadili) adlı kitaplar basıldı.
Bir Azınlık Halkın Simgesi
Kilisenin kurucusu olan Rahip Harisçiraşvil, ölümünün ardından kilisenin içerisine defnedildi. Anadillerini öğrenmek isteyen Müslüman Gürcüler de, zaman zaman İstanbul’da dillerini öğrenebilecekleri tek yer olarak bilinen bu kilisenin ziyaretçilerini oluşturdular. Kilise, Bomonti’deki Sıracevizler Caddesi’nin alt tarafında yer alıyor ve aktif olarak kullanılıyor. Gürcülerin genellikle Ortadoks mezhebine mensup olmasından ötürü Gürcü Katolik Kilisesi’nin varlığı, kendisini ilgi çekici kılan başlıca etmenlerden biri. Bugün İstanbul’da bulunan Katolik Gürcülerin sayısının oldukça azaldığı biliniyor. Ancak yine de Bomonti Gürcü Katolik Kilisesi, bir zamanlar İstanbul’da çok daha kalabalık bir cemaat olarak bulunmuş olan Katolik Gürcülerin varlığına daima işaret edecek bir sembol.
Haber: İlknur Karadeniz